7 Ekim 2011 Cuma

Hamilelikte Beslenme

Hamilelikte Beslenme
Hayatın her aşamasında olduğu gibi gebelikte de beslenme büyük önem taşımaktadır. Annenin sorunsuz bir gebelik geçirebilmesi ve bebeğin büyüme ve gelişmesinin sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesinde sağlıklı beslenme önemli rol oynamaktadır.
Sağlıklı beslenme ne anlama gelmektedir?
Sağlıklı beslenme vücut için gerekli olan besin öğelerinden yeterli ve dengeli bir şekilde alınması anlamına gelmektedir.
Sağlıklı beslenme için gerekli besin grupları nelerdir?
Sağlıklı beslenme için 5 ana besin grubuna giren besinlerden her gün, mümkünse her öğün dengeli bir şekilde tüketilmesi gerekmektedir. Bu besin grupları şöyle sıralanabilmektedir:
Et ve et ürünleri grubu
Süt ve süt ürünleri grubu
Hamilelikte BeslenmeTahıl grubu
Meyve ve sebze grubu
Yağ ve şeker grubu
Bu besin gruplarını her gün almak zorunlu mudur?
Bu besin gruplarına giren besinlerden her gün yeterli ve dengeli bir şekilde tüketilmesi sağlıklı beslenmenin en önemli kuralıdır.
Gebelikte beslenme kuralı ne olmalıdır?
Halk arasında gebelikte, anne adaylarının iki kişilik yemesi gerektiğine dair inanışlar bulunmaktadır. Annenin gebelik süresince gerektiğinden fazla beslenmesi, yetersiz beslenme kadar anne ve bebeğin sağlığı açısından zararlı olabilmektedir. Bu nedenle, gebelik süresince kilo alımının belli sınırlar içinde tutulması gerekmektedir. Anne adayının her besinden yeterli miktarda alması gerekmektedir. Gebelik süresince fazladan alınan her kilo annenin gebelik sonrasında kilo problemiyle karşılaşma olasılığını artırmaktadır. Normal bir gebelikte ne kadar kilo alınmalıdır? Bu periyotta, anne adayının alması gereken kilo 10-14 kg arasındadır. 14 kilodan fazla kilo alımı anne ve bebek için problem oluşturabilmektedir.
Gebelikte alınan besin miktarı artırılmalı mıdır?
Gebelikte anne adayının besin gereksinimi artmaktadır. Anne adayının gereksinimlerine uygun olacak şekilden aldığı besinlerin miktarlarını artırması gerekecektir. Anne adayı, gebelik öncesindeki kilosu gebelikteki beslenmeyi etkilemektedir. Anne adayı, gebelik ön-cesinde normal kilosunda ise ilk 3 ay aldığı besinlerin artırılmasına çok fazla gerek olmamaktadır. Anne adayı eğer gebelik öncesinde zayıf ise kilo kazanımı sağlamak için besin alımını artırmalı, şişman ise ilk 3 ay dengeli ve yeterli bir diyet programı ile kilo kaybı sağlanmalıdır.
Gebelikte zayıflamaya yönelik diyet programı yapılabilir mi?
İlk 3 ay geçtikten sonra zayıflamaya yönelik diyet programı kesin¬likle uygulanmamalıdır. Ayrıca azar azar sık sık beslenme aşırı beslenmeyi önleyerek kilo alımının normal sınırlara tutulmasına yardımcı olabilecektedir.

Gebelik bulantı ve kusmaları için önerileriniz nelerdir?
Gebeliğin ilk 3 ayı içinde bulantı sorunu olduğu için kilo kayıpları da görülebilmektedir. Bulantı olduğu dönemde, anne adaylarının kuru ve tuzlu besinler tüketmeleri bulantı açısından olumlu etki göstermektedir. Kuru, tuzlu besinler bulantı üzerinde azaltıcı etkiye sa-hip iken, sulu, yağlı ve şekerli besinler bulantı üzerinde artırıcı etki gösterebilmektedir. Bulantı olduğu dönemde tuzlu kraker, galeta, grisini, peynir, leblebi ekmek ve yağsız makarna gibi besinler, anne adayları tarafından tüketilebilmektedir. Bu dönemde et yemekleri, yağlı pilav, makarna, tatlı gibi besinler bulantının artmasına neden olabilmektedir.
Gebelikte karbonhidrat tüketimi nasıl olmalıdır?
Karbonhidrat içeren besinler hangileridir?
Vücudun enerji ihtiyacını karşılamak için en önemli besin öğelerinden bir tanesi, karbonhidratlardır. Karbonhidrat içeren besinler, ekmek, pilav, makarna, unlu besinler, meyve ve şekerli besinlerdir. Karbonhidratlar aşırı miktarda alındığında ağırlık artışına yol açmaktadır. Yeterli ve dengeli bir şekilde alınan karbonhidratlar, anne adayının gereksinim duyduğu enerjinin karşılanmasına yardımcı olabilecektir. Gebelik süresince karbonhidrat olarak şeker ve şekerli besinler yerine ekmek, pirinç, makarna vb. besinleri daha fazla tercih edilmelidir. Kek, poğaça, börek, çörek gibi çok fazla miktarda enerji içeren besinler tercih edilmemeli. Bu tür besinler, çok sık ve aşırı miktarda olmamak kaydıyla tüketilebilir.
Gebelikte protein tüketimi nasıl olmalıdır? Protein içeren besinler hangileridir?
Proteinler vücudun yapıtaşıdır. Bebeğin büyüme ve gelişmesi için gereklidir. Yeterli ve dengeli beslenmede günlük protein ihtiyacı karşılanmalıdır. Anne adaylarının gebelik süresince et, tavuk, balık, süt, yoğurt, peynir, yumurta ve kuru baklagiller gibi protein içeriği yüksek olan besinleri mutlaka tüketmeleri gerekmektedir. Her gün mutlaka et, tavuk veya balıktan birisini, süt ve ürünlerim tüketmeleri protein ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olacaktır. Tavuk etine göre kırmızı etin biraz daha sık tüketilmesi kansızlık oluşumunu önlemeye yardımcı olacaktır. Sağlıklı bireylere önerilen balık, gebelikte de önerilmektedir. Balığın içindeki yağ, bebeğin sinir sisteminin gelişimi için büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle anne adayları hafta da 2-3 kere balık tüketmelidirler. Haftada en az 3-4 kere yumurta tüketimine de dikkat edilmesi gerekmektedir. Gebelikte kansızlık sık olarak görülmektedir. Kansızlığı önlemek için ne gibi tedbirler alınmalıdır? Gebelikte demir yetersizliğine bağlı kansızlık çok sık görülen ve çok ciddi sonuçlar ortaya çıkarabilen bir problemdir. Bu nedenle an-ne adaylarının kansızlık yönünden kontrol altında bulundurulması gerekmektedir. Günlük beslenmede, demir yönünden zengin olan besinlerin tüketilmesine dikkat edilmelidir.
Demir yönünden zengin olan besinler hangileridir?
Demir yönünden zengin olan besinler: kırmızı et, koyu yeşil yapraklı besinler, yumurta sarısı, kuru baklagiller, pekmez ve kuru üzüm gibi besinlerdir. Tüketilmesi kansızlığın Önlenebilmesine yardımcı olabilmektedir.
Gebelikte kepekli besinlerin yeri nedir?
Kepekli besinlerin tüketilmesi kansızlığa neden olabileceği için anne adaylanna önerilmemektedir.
Gebelikte kalsiyumun önemi nedir?
Kemik gelişimi için kalsiyum gerekmektedir. Gebelik süresince bebeğin ihtiyaç duyduğu kalsiyum, anneden karşılanmaktadır. Bebeğin kemiklerine kalsiyum birikiminin %70′i son 3 ayda gerçekleşmektedir. Anne adayı yeterince kalsiyum alıyorsa bu gereksinim karşılanabilmektedir. Ancak yeterince kalsiyum almıyorsa, bebeğin kemikleri için gerekli olan kalsiyum annenin kalsiyum depolanndan karşılanmaktadır. Sonuçta kemiklerde zayıflama, dişlerde zayıflama ve çürüme gibi problemlerle karşı karşıya kalmabilmektedir.
Gebelerin kalsiyum ihtiyacını karşılayabilmeleri için ne yemeleri gerekir?
Anne adaylarının günlük üç su bardağı dolusu süt veya yoğurt ve iki kibrit kutusu büyüklüğünde peynir tüketmesi kalsiyum gereksinimini karşılayabilecektir.

Gebelikte ortaya çıkabilecek tansiyon yükselmeleri nasıl önlenir?
Gebelik süresince tansiyon yüksekliği ortaya çıkabilmektedir. Tansiyonu düşürebilmek için yapılabilecek ilk işlem tüketilen tuz miktarını azaltmaktır. Yemeklere az miktarda tuz konulması ve tuzsuz ekmek tüketilmesi, tansiyonun normal seviyeye gelmesine yardımcı olmaktadır. Tuzun fazla miktarda tüketilmesi ödeme de yol açabilmektedir. Diğer insanlarda olduğu gibi gebelikte de iyotlu tuz kullanımına özen gösterilmesi gerekmektedir.
Annedeki iyot yetersizliği bebekte ne gibi sorunlara yol açabilir?
İyot yetersizliği; düşük, sağırlık, cücelik, gelişme geriliği ve zekâ geriliği gibi sorunların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir.
Gebelikte sık görülen kabızlığı önlemek için ne gibi beslenme kuralları uygulanmalıdır?
Kabızlık, gebelik sırasında sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Günlük olarak 1,5-2 litre kadar sıvı alınması, kuru baklagiller, sebze ve meyve tüketiminin artırılması kabızlığın önlenmesini sağlamaktadır. Özellikle kuru kayısı, erik, incir, kayısı kompostosu tüketilmesi önerilmektedir. Alman sıvı miktarının artırılması kabızlığın önlenmesinin yanında vücuttaki suyun atılmasına da yardımcı olmaktadır.
Gebelikte kafein tüketimi nasıl olmalıdır? Hangi içeceklerde kafein vardır? Bebeğe zararı nedir?
Gebelikte kafein tüketimi önem taşımaktadır. Kahve, çay, kolalı içeklerde kafein bulunmaktadır. Kafein içeren besinlerin yüksek miktarda tüketilmesi, erken doğum, bebeğin kemiklerinde zayıflık ve ane¬mi gibi durumların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Kahve ve kolalı içecekler tüketilmemelidir. Çay açık veya limonlu olarak Öğün aralarında tüketilmelidir.



saglikcini.com

Adet Döneminde Hamile Kalmak Mümkünmü

Adet Döneminde Hamile Kalmak MümkünmüKadının yumurtlama dönemi genellikle iki adet döneminin ortası olarak bilinir ve kabul edilir. Bu tarih değişiklik gösterebilir. Kadının adet dönemi döngüsel olarak ortalama 28 günde bir gerçekleşir ve kadının yumurlama dönemi adet döneminden itibaren 8. ve 16. günler arasında olması mümkündür. Bu süreçlerde girilen korunmasız cinsel ilişkilerde kadının hamile kalma olasılığı yüksektir. Ancak Adetleri düzensiz olan kadınlar da bu zamanın tam olarak tesbiti mümkün değildir.
Adet döneminde hamile kalmanın mümkün olup olmadığı sorusu ise kesin cevapları olmayan bir sorudur. Ülkemizde her 100 kadından 10′u adet döneminde girile cinsel ilişkilerden hamile kalmaktadır.
Adet döneminde hamile kalmak çok düşük bir ihtimalde olsa görülen ve yaşanan bir durumdur.
Adet döneminde cinsel ilişkiye girmek sağlık ve hijyen açısından sakıncalıdır ve tavsiye edilmemektedir.
Normal bir adet dönemi 3 gün ile 6 gün arasında değişmektedir. Bazen kadınlar adet günlerinin kanamanın çok düşük olduğu günlerde cinsel ilişkide bulunmaktadırlar, korunmasız yapılan bu ilişki gebelikle sonuçlanabilmektedir.
Bunun sebebi, bazı durumlarda kadınlarda yumurtlama zamanlarında değişiklik yaşanmasıdır.
Vajinada oluşmakta olan her kanama adet kanaması değildir. Yumurtlama döneminde olan benzer bir vajinal kanama kolay bir şekilde adet kanamasıyla karıştırılabilmektedir.Adet dönemine güvenerek cinsel ilişkiye giren bir kadının bu durumda hamile kalma ihtimalı bi hayli yüksektir.
Zamansız oluşan yumurtlamalar bazen adet dönemi bitmeden yada adet dönemini takip eden birkaç gün içinde olabilir. Her şekilde hamile kalma riski vardır.
Adet döneminin kanamanın yüksek olduğu ilk günlerinde hamile kalınmadığı söylenmektedir, Ayrıca bu günlerde cinsel ilişkide bulunulmaktan mutlaka kaçınılması gerekir, ciddi ebfeksiyonlara ve sağlık sorunlarına sebep olabilmektedir.



saglikcini.com

Pempe Maske Nedir Nasıl Yapılır

Aslında Pembe Maske uzun zamandır pek çok ünlünün tercih ettiği bir yöntem ama Yıldız Çağrı Atiksoy’un cildinin güzelleşmesinden sonra gözler Pembe Maske tedavisine çevrildi.Nedir Pembe Maske,Nasıl Uygulanır?Maliyeti ne kadardır?İşte ayrıntılar
Pembe maskeyle ünlüleri hem gençleştirip hem de güzelleştiren Enes Bio Estetik Center’ın sahiplerinden Nesrin Sürer, Günaydın’a verdiği röportajda; ‘Özge Özberk’in cilt sorununa Tuba Büyüküstün’ün kalçasına pembe maske uyguladık,’ diyor.
Ünlülerin yaz-kış demeden gittiği Enes Bio Estetik Center, artık Erenköy’de değil, geçen seneden itibaren Nişantaşı’nda hizmet vermeye başladı. 22 yıldır ‘Neştere Paydos’ sloganını kullanan güzellik merkezinde yok yok ama hâlâ en çok konuşulan uygulamaları pembe maske… Enes Bio Estetik Center’dan Nesrin Sürer, ünlüler dünyasını ve maskenin yararlarını anlattı…
* Ne zamandan beri pembe maske yapıyorsunuz?
1987 yılından beri pembe maske yapıyoruz. Tahsilimizi Avrupa’da yaptık. Okul bittikten sonra da uzman olarak çalıştık. Önce Erenköy’de merkez açtık ardından geçen yıl Nişantaşı’na taşındık. Burada doğal maddelerle uygulama yapıyoruz.
YAN ETKİSİ YOK!
* Peki içinde ne var?
İçeriğinde doğal bitki kökleri var. Zaten rengini de doğal bitki köklerinden alıyor. Maskenin içinde doğal ısınmayı sağlayan kristal tuzlar bulunuyor. Dolayısıyla hemen ısınıyor. Isınma yeni hücre oluşumunu tetikliyor. Maskenin içindeki maddeler kişiye özel olarak değişiyor.“Pembemaske yöntemi; ciltteki su vitamin ve kolajen eksikliğini tamamlayarak cildin tazelenmesine ve eski sağlığına kavuşmasına yardımcı olur. Uygulama özellikle düzensiz çalışma saatlerinden ve yoğunmakyajdan olumsuz etkilenen ciltlerde son derece etkili oluyor.
* Pembe maskeyi hangi yaş grubuna uyguluyorsunuz?
10 yaşındaki kişiye değil ama 15 yaşında akne problemi yaşayan kişilere uygulayabiliyoruz. Bu maskemizin özelliği cildi dengeye kavuşturması… Kişi krem sürer, ilaç sürer, bir türlü cildinde iyileşme göremez. Biz bu maskeyle cildin tazeliğe kavuşmasını sağlıyoruz. Bu maskenin yan etkisi hiç yok çünkü tamamen doğal!
* Gamze Özçelik, Zuhal Olcay, Seda Özer, Tuba Büyüküstün… Başka hangi sanatçılar size geliyor?
Çok var. Bizim en eski müşterimiz Zuhal Olcay… Lale Mansur, Şerif Sezer de gelen isimler arasında… Ama Şerif Hanım’a farklı bir çalışma uyguladık. Yüz kaslarını güçlendirdik. İçinde pembe maske, oksijenin de bulunduğu bir tedaviyle cildini sağlığına kavuşturduk.
* Sanatçılardan en çok hangisinin yüzü uğraştırdı sizi. Zuhal Hanım en eski müşteriniz olduğuna göre onun cildi mi?
Zuhal (Olcay) Hanım, zaten doğal yaşama ve kişisel bakımına da önem veren biri… Sanatçılarımız içinde en doğallarından biri diyebilirim.
*Boyunada Uygulanıyor..
Öncelikle kişiye bilgisayar ortamında cilt analizi uygulanarak cilt tipi belirleniyor ve yaşına göre bir ürün seçiliyor. 1.5 saatlik bakımdan sonra biomolekül içerikli hamur kıvamındaki pembe maske; tüm yüze ve boyun bölgesine sürülüyor.Maskenin ısısı kendiliğinden 42 dereceye yükselip sıfır dereceye düşüyor. Bu ısınma ve soğuma işlemi sırasında önceden kişinin cilt tipine ve sorununa göre seçilen aktif maddeler (vitamin kolajen elastin) cilde iyice nüfuz ediyor. 30 dakikalık bu uygulamadan sonramaske yüz kaslarının hareket ettirilmesiyle kolayca çıkarılıyor.”
Gençlerin sivilceleri yaşlıların kırışıklıkları yok oluyor
Nesrin Sürer pembe maskenin gün aşırı ya da haftada 2 kez uygulanabildiğini belirtiyor ve şöyle devam ediyor: “Genç ciltler için hazırlanan pembe maskenin içeriğinde ağırlıklı olarak A ve C vitaminleri ile yoğun bir nem deposu olan Q10 bulunuyor. Bu vitaminler sayesinde yağ salgılaması dengeleniyor ve sivilce oluşumu azalıyor. Orta yaş grubundaki kişilerin yorgun olan ciltleri tazelenerek genç bir görünüm kazanıyor. Olgun ciltler için hazırlanan pembe maskenin içeriğinde yoğun olarak; kolajen Q10 elastin hyolünorik asit etken maddeleri A E ve F vitaminleri ile çinko demir ve selenyum kullanılıyor. Bu maddeler kırışıklıkları azaltıyor ve oluşan gevşemeleri toparlıyor. Uygulama sayesinde cilt canlanıyor.”
* Pembe maskenin içeriği kişiye göre değişiyor mu?
Hayır. Burada yaptığımız her çalışmayı kişiye özel yapıyoruz. Mesela; bir sene evvel Özge Özberk geldi. Onun çok kuru ve hassas bir cildi var. Bu yüzden de kırışmıştı. Özge’ye kırışık önleyici bir tedavi yaptık.
POPOYU KALDIRIYORUZ!
* Pembe maske vücuda uygulanır mı?
Bu maskenin özelliği ısınıp soğuması… Ürünü cilt altına indirmesi… Maskenin ısınıp soğumasıyla cilt sıkılaşıyor. Bu da bayanların bacaklara ve popolarındaki düşüklüğe iyi geliyor. Tuba’nın (Büyüküstün) kalçası düşüktü, baseni vardı. Bu sorununu pembe maskeyle düzelttik.
* Peki siz kendinize de bu maskeyi yapıyor musunuz?
Tabii ki 10 günde bir, 15 günde bir yapıyoruz. Cildi mevsime hazırlamak için güneşe çıkmadan önce, sonra ve kışa hazırlanırken bu maskeyi uyguluyoruz. Çünkü mevsimsel olarak cilt değişime uğruyor. Direkt güneşe çıkmadan cildi hazırlamak gerekiyor.


saglikcini.com

5 Ekim 2011 Çarşamba

Kakao Yağı Neye İyi Gelir

Kakao Yağı Neye İyi GelirCilt çatlakları, epilasyon sonrası yıpranan cildin tedavi edilmesi, sağlıklı ve hızlı bronzluk için kakao yağı bayanların vazgeçilmezleri arasındadır. Üstelik hoş kokusu sayesinde vücutta ınanılmaz bir rahatlık vermektedir.İstenmeyen Tüylerden Kurtulduktan Sonra Rahatlamak İçin Kakao Yağı Kullanın İstenmeyen tüylerden kurtulmak için tercih edilen yöntemler; ağda, cımbız, jilet, tüy dökücü krem gibi işlemlerden sonra cildinizde kızarıklık ve kuruma görülebilir. Hem yüz hem de vücutta rahatlama sağlamak için cildinizin neme ihtiyacı vardır. Nem; cildinizin parlayıp, esneklik kazanmasını sağlar. İçeriğindeki besleyici ve nemlendirici maddeler sayesinde kakao yağı; cildinize ihtiyaç duyduğu bakımı sunacaktır.
Epilasyon işleminiz bittikten sonra pamuk yardımıyla kakao yağını ilgili bölgelere sürün. Yuvarlak hareketlerle masaj yaparak cildinize yedirin. Uygulama sonrası cildinizin rahatladığını hissedeceksiniz.
Cilt Çatlaklarını En Aza İndirmek İçin Kakao Yağı Kullanın
Hızlı kilo alıp verme, cilt kuruluğu gibi nedenlere bağlı olarak göğüs, basen ve göbek bölgesinde cilt çatlakları oluşabilir. Özellikle hamilelik döneminde hızla kilo alımı cildin çatlamasında önemli bir faktördür.
Hamile olduğunuzu öğrendiğiniz andan itibaren cildinizde çatlamaları önlemek, yoğun nemlendirme yapmak için kakao yağını tercih edebilirsiniz. Her banyo sonrası göğüs, basen, kol ve göbek bölgenize kakao yağını masaj yaparak sürün.
Hızlı Bronzlaşma
Kumral ve beyaz tenli kadınların güneşlenirken karşılaştıkları durumlardan biri cilt renginin sadece kızarmasıdır. Hayalinizdeki bronz tene kavuşmak için güneşlenirken kakao yağını tercih edebilirsiniz.
Püskürtmeli kapaklı cam bir şişenin içinde eşit oranda kayısı ve kakao yağını karıştırın. Güneşlenmeye başlarken cildinizin hassasiyet oranına uygun güneş koruma kremini sürün. Koruma kremi cildiniz tarafından emildikten sonra kakao ve kayısı yağı karışımını cildinize püskürterek uygulayın. Hızlı bronzlaşma sırasında cildinizde renk farklılıkları olmaması için kakao ve kayısı karışımını yuvarlak hareketlerle masaj yaparak sürmeye ve her bölgeye eşit oranda dağıtmaya özen gösterin.
Hızlı bronzlaşma için kakao yağı karışımını tercih ediyorsanız; en fazla 3 gün ardı ardına kullanmaya dikkat edin. Kakao yağı cildin hızlı yanmasını sağladığı için 3 günden fazla sürekli kullanımda istediğinizden fazla cildinizin kararmasına neden olabilir.


saglikcini.com

CymPlus ile Kısırlık Tedavisi

CymPlus ile Kısırlık TedavisiCymPlus ile Kısırlık Tedavisi

Bu bölümümüzde Türkiye piyasasına yeni giren bir ürün olan CymPlus isimli Bitkisel gıda takviyesinin tanıtımını yapacağız. CymPlus Hollanda’dan ithal bir üründür.CymPlus, sperm kalitesi, hareketliliği ve miktarını artırır. Cym Plus’ı kullanarak öz güveninizi artırırsınız. Cym Plus ile Süreli ve daha yoğun orgazm ve boşalmaları yaşar ve daha çok cinsel istek duyarsınız.Sperm sayısı yetersiz olan, sperm kalitesinin azlığından şikayet edenler, Dünya’da büyük yankı uyandıran Cym Plus kısırlık hapı artık Türkiye’de. Kullanan erkekte spermi canlandıran, sperm hareketliliğini artıran , sperm sayısı ve kalitesini maximum seviyelere çıkarabilen bu bitkisel ürün çocuk sahibi olmak isteyipte olamayan çiftler için alternatif bir üründür.

İçeriğinde;
Yulaf (Avena sativa), Epimediyum, C vitamini (askorbin asit olarak), Magnezyum, Yeşil Çay özü, Dong Quai, E vitamini , L-Karnitin tartarat, Çinko (Çinko askorbat), B6 vitamini (Piridoksin HCI olarak), B12 vitamini (Siyanokobalamin), Folik asit, Selenyum, Magnezyum stearat, silika ve Jelatin kapsülü bulunur.

Sperm oluşturan en önemli maddeler şunlardır: Magnezyum, Fosfor, B12 + C Vitaminleri, Çinko. Bu önemli maddelerin bazılarından başka, Cym Plus formülü bitkisel içerikleri ve ekstra folik asit ile zenginleştirilmiştir.

Folik asit

Nijmegen’den bir araştırmacı, örneğin besinlerimizde çoğu zaman yetersiz olan folik asit ve çinko maddelerinin erkek spermin kalitesi üzerindeki etkisini araştırmıştır. Her iki maddenin etkisi kesin olarak belirlenmiştir. Gıda takviyesi alan erkeklerin menisi içindeki sperm hücre sayısı % 74 oranında artar.

Bitkisel içerikleri

Ginseng gibi Dong Quai da, yaşam enerjisini düzenleyen genel bir tonik olarak kabul edilmektedir. Dong Quai’da bulunan bir antioksidan olan Ferulik asit de sperm hücrelerinin hareketliliğini artırır. Avena Sativa, veya yulafta çok protein bulunur ve dayanıklılığı artırır. Avena Sativa zengin bir demir, mangan ve çinko kaynağı olup, Cym Plus ve onu kullanan erkeğe ihtiyacı olan canlılığı verir. Cym Plus bu bağlamda en komple formüldür!

Sizde bu ürün hakkında detaylı bilgi almak veya sipariş vermek istiyorsanız, aşağıdaki internet sitesi ve telefon numaralarından bu ürüne ulaşabilirsiniz.
Cym Plus / www.cymplusbayisi.com – Telefon : 0 (232) 274 77 87


saglikcini.com

Topuk Dikeni Hastalığı ve Tedavisi


Topuk Dikeni TedavisiTopuk Dikeni Tedavisi ve Alternatif çözüm yollarını araştırdık. Topuğumuzda oluşan ve yere basınca iğne batması şeklinde ağrı ve buna bağlı olarak yürüyememe gibi etkileri olan bir çeşit iskelet hastalığıdır.Çoğunlukla kadınlarda görülen bu iskelet hastalığını kökten çözecek tek çare ameliyattır. Ancak lazer ve klasik yöntemlerle yapılan ameliyatlar çoğu kadını korkutuyor. Bu yüzden bitkisel ilaçlar oldukça popüler.Plantar fasitis topuk ağrısının en sık nedenlerindendir. Ayak tabanındaki, topuğu parmaklara birleştiren, kuvvetli zarın, yani, plantar fasyanın gerginleşmesi, sertleşmesi ve iltihaplanması ile ortaya çıkar. Bu zarın görevi, ayak kavisini bir lastik gibi görev yaparak desteklemektir.
Topuk Dikeni Sebepler
• Sürekli sert zeminlerde yürümek,
• Uygun olmayan ayakkabılar,
• Normal dışı yürüme biçimi, düzgün olmayan zeminlerde yürümek,
• Çok uzun koşu ve spor aktiviteleri,
• Ayakta kalmayı ve çok yürümeyi gerektiren meslekler,
• Gebelik,
• Ayak kavsinin düz ya da yüksek olması,
• İleri yaş,
• Aşırı kilo ve uzun süreli yüksek topuklu ayakkabı giymek.
Sonuçta, topuk altında önceleri hafif, ancak sonra artan ve özellikle sabah ilk basışta batıcı ya da yanma tarzında ağrı ortaya çıkar. İlerlemesi durumu topuk dikeni olarak adlandırılan, topuk kemiğine yapıştığı yerde zarın kemikleşmesi ile sonuçlanır.
Tedavi seçenekleri
Topuk Dikeni Tedavisi ve Alternatif Çözüm Yolları
• Germe egzersizleri,
• Ağrıyı artıran aktiviteleri azaltmak,
• Tabana binen yükü azaltan tabanlık ve destekler,
• Taban masajı,
• Antienflamatuvar ilaçlar,
• Ayağınız için topuk kısmı oyulmuş ortepedik terlik ve ayakkabı kullanmak
• Kortizon enjeksiyonu,
• Yukarıdaki yöntemler yeterli olmazsa ameliyat.
Topuk Dikeni (epin kalkenei)
Topuk Dikeni Tedavisi ve Alternatif Çözüm Yolları
Oluşma sebebi ayak tabanındaki aşırı zorlanmadır. Ayak tabanındaki tendon dokusunun topuşa yapışma yerinde gerilme, zorlanma nedeniyle zamanla minik yırtık ve zedelenmeler oluşur. Daha sonra oluşan doku iltihabı ve sertleşmesi, yerini kemikimsi bir yapıya bırakır. Bu da röntgen filminde topuğa batmış bir diken gibi görünür. Ağrının sebebi dokuda meydana gelen zedelenmedir. Oluşan kireçlenme vücudun zedelenmeye karşı verdiği reaksiyondur. Şişmanlık,ayak taban bozuklukları, uzun süre ayakta kalma, yürüme ve bazı spor dallarındaki aktiviteler hazırlayıcı faktör oluştururlar. Hasta genellikle sabah kalkınca ilk adımda şiddetli topuk ağrısından yakınır. Daha sonra kısmen hafifleyen ağrı, uzun süre yürüme, ayakta kalma ile tekrar artabilir

Uzman Görüşleri

Topuk Dikeni Tedavisi ve Alternatif Çözüm Yolları
Özel bir yağ dokusu ile çevrili olan “topuk” bazen inatçı bir ağrı ile sizi taşımak istemeyebilir. Karşılaşılan bu durumun “topuk dikeni” olduğuna dikkat çeken ve genellikle 40-60 yaş arasında görüldüğünü söyleyen Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Vildan Çerçi “Topuğu çevreleyen yağ dokusu gelen direkt yükün %20-25 ’ini absorbe eder.
Topuktaki bu yağ dokusu yerleşimi ve bölmeli yapısı ile hidrolik bir amortisman görevi görür. Ayak tabanı kaslarının topuk kemiğine yapışma yerinde meydana getirdiği ağrılı hastalık topuk dikenidir” diyerek konuyla ilgili sorularımızı cevapladı:
1- Topuk ağrısı sebeplerinden biri olan topuk dikeni hastalığı nasıl oluşur?
Zorlanmalar sonucunda ayak tabanı kaslarının topuk kemiğine yapıştığı yerde minik yırtıklar ve zedelenmeler oluşur. Zaman içinde bu bölge kireçlenir ve dikenimsi bir görünüm alır. Ağrıya neden olan bu dikenimsi çıkıntı değildir bu sadece bir sonuçtur. Dokularda meydana gelen zedelenmeler dokuların sertleşip kısalmalarına neden olurlar. Tekrarlayan zorlanmalar yeniden yırtılmalara ödem ve ağrıya neden olur.
Topuk Dikeni Tedavisi ve Alternatif Çözüm Yolları
2-Topuk Dikeni olan hastaların şikayetleri nelerdir?
Bu hastalar özellikle sabahları yere bastıklarında topuklarında ağrı hissederler bir süre yürüyünce ağrı azalır ancak uzun süre ayakta kalınca ve çok yürüyünce ağrı tekrar şiddetlenir. Ağrı oldukça inatçıdır ve yıllar boyunca devam edebilir.
3-Topuk Dikeni kimlerde görülür?
Kilolu ayak tabanındaki kaviste düşüklük veya aşırı kavislenme olan kişilerde uzun süre ayakta kalmayı ve yürümeyi gerektiren işlerde çalışanlarda zorlayıcı sportif aktivite yapanlarda daha sık görülür.



saglikcini.com

4 Ekim 2011 Salı

Böğürtlen Reçeli Nasıl Yapılır Oktay Usta Tarifi Malzemeleri

Böğürtlen Reçeli Nasıl YapılırMalzemeler

1 kg. böğürtlen,

750 gr toz şeker

2-3 damla limon suyu.

Yapılışı :

Böğürtlenleri bol su ile yıkayıp suyu süzülene kadar süzgeçte bekletin. Bir tencereye koyup, üzerine toz şekeri ilave edin. 1 gece bekletin. ertesi gün kısık ateşte karıştırmadan pişirin. üzerindeki köpüğü tahta kaşık ile temizleyin. ateşten indirdikten sonra 2-3 damla limon suyu ekleyin. ılınana kadar bekleyin. kavanozlara doldurun. iyice soğuduktan sonra kavanozun ağzını sıkıca kapatın. serin bir yerde bekletin.



saglikcini.com

Çilek Reçeli Nasıl Yapılır Oktay Usta Tarifi Malzemeleri

Çilek Reçeli Nasıl Yapılırmalzemeler:
  • 1 kg çilek
  • 1 kg toz şeker (4 su bardağı)
  • yarım limonun suyu
hazırlanması:
1. çilekleri bir kaptan diğerine aktararak birkaç kez yıkayın. saplarını koparıp derin bir tencereye alın ve üzerlerine 4 su bardağı toz şekeri dökün.
2. tencerenin kapağını kapatıp 1,5-2 gün bu halde bekletin. (şekerler tamamen erimiş, çilekler de bıraktıkları suyun içinde yüzüyor olmalılar)
3. beklettikten sonra tencereye orta hararetli ateşin üzerine koyun ve reçeli yaklaşık yarım saat/45 dakika kaynatın. (olup olmadığını anlamak için bir damla reçeli porselen bir tabağa damlatın. tabağı eğdiğinizde reçel akmıyorsa olmuş demektir.)
4. reçel olduktan sonra limon suyunu ekleyin ve 1-2 taşım daha kaynatın. oluşan köpükleri kevgirle alın. reçeli cam kavanozlara aktarıp soğutun.



saglikcini.com

Portakal Reçeli Nasıl Yapılır Oktay Usta Tarifi Malzemeleri

Portakal Reçeli Tarifi – Oktay UstaPortakal Reçeli Tarifi – Oktay Usta

Portakal Reçeli için malzemeler

* 2 kg. portakal
* 1 limon
* 2 kg. toz şeker

Portakal Reçeli yemek tarifi

2 kg.portaklın kabuklarını soyun.Portakla kabuklarını küp olarak kesin.Tencereye su ilave edin. Üzerine portakal kabuklarını ilave edip  5 dakika kaynatın ve acı suyunu çıkartın.Daha sonra tekrar portakalların üzerine sıcak su ilave edin ve tekrar portakal kabuklarını  5 dakika daha  kaynatın.Tekrar acı suyunu çıkatın.Portakaları ise küp olarak kesin.
Portakalları parçalayıcıdan geçirin.Dha sonra taencereye 2 kg. toz şeker ve portakal püresini ilave edin ve kaynamaya bırakın.Daha sonra üzerine limon suyu sıkın.Limon suyu ile beraber 1o dakika kadar daha kaynatın ve portakal reçelini kavanozlara boşaltın.



saglikcini.com

Vişne Reçeli Nasıl Yapılır Oktay Usta Tarifi Malzemeleri

Vişne Reçeli Nasıl YapılırEn çok reçeli yapılan meyvedir vişne reçeli. Reçel diyincede ilk akla gelen reçellerden biridir. Yapımı da hayli kolaydır.
Herkes evinde harika vişne reçelleri yapabilir.
İşte Sizler için  vişne reçeli tarifi:
Malzemeler:
1 kg şeker
1 kg vişne
yarım limon
Yapılışı:
Vişneleri güzelce yıkayıp, saplarını ayıklayın. Kıvrılmış bir tel yardımıyla çekirdeklerini çıkarın. Bir tencereye bir kat vişne, bir kat şeker olacak şekilde döşeyin ve bir gece bekletin. Ertesi sabah vişneyi kendi suyuyla ocağa oturtun ve reçel kıvamını alıncaya kadar kaynatın. Ocaktan almaya yakın limon suyunu ekleyip bir taşım daha kaynatın ve ocaktan alın.Ilınınca kavanozlara paylaştırın ve sıkıca ağzını kapatın.


saglikcini.com

İncir Reçeli Nasıl Yapılır Oktay Usta Tarifi Malzemeleri

İncir Reçeli TarifiNot: İncir; kuvvetli, besleyici ve güzel bir meyvedir. Çeşidi çoktur. Kabızlık için bir müshildir

malzemeler:
  • 120 adet reçellik soyulmuş incir (pazarda satılanlarla 4 paket ~ 600 gr)
  • 1 kilo 300 gr toz şeker (~ 5 su bardağı)
  • 1 litre su
  • yarım limonun suyu
hazırlanması:
1. incirlerin ortasını (boyuna) kürdanla delin. incirleri soğuk su dolu bir kaseye atın. 5 dakika bekletin. iki avcunuzun arasına aldığınız birkaç incirin suyunu sıkarak süzün. tüm incirleri bu şekilde kaseden alın. incirleri tekrar su dolu bir kaseye alın ve aynı işlemleri tekrarlayın.
2. incirleri su dolu bir tencere koyun ve kaynatın. kaynadıktan sonra soğuk su akan musluğun altında önceki adımdaki gibi sularını süzdürün. (ilk aşama için yazarın dediği gibi suyun oda sıcaklığına gelmesini bekledim ama bir türlü tam soğumadığı için parmaklarım yanarak suları süzdürmek zorunda kaldım. ikinci kaynama sırasında musluğu denemeye karar verdim, sonuçta çok daha kolay oldu) soğuk su dolu kase adımını tekrarlayın.
3. tenceredeki suyu tazeleyin, incirleri tencereye alın. bir taşım daha kaynatıp tekrar sularını süzdürün. (tüm bu işlemlerin amacı incirin acılığını gidermek)
4. son kaynama sırasında şeker ve 1 litre suyu ayrı bir tencereye alın ve kaynatın. şeker eriyince yarım limonun suyunu ekleyin. birkaç dakika sonra incirleri ilave edin, kısık ateşte kaynamaya bırakın.
5. yaklaşık 1 saat reçel kıvamına gelene kadar kaynatın. kıvamın tutup tutmadığını kontrol etmek için porselen bir tabağa bir damla reçelin suyundan damlatın. tabağı hafifçe eğdiğinizde reçel akmıyorsa kıvama gelmiştir.



saglikcini.com

Ayva Reçeli Nasıl Yapılır Oktay Usta Tarifi Malzemeleri

Ayva Reçeli Nasıl Yapılır Oktay Usta Tarifiİşte size Oktay Ustanın o nefis Ayva Reçeli Tarifi
Ayva Reçeli için Malzemeler

  • 2 kg. ayva

  • 2 kg. toz şeker

  • 1,5 lt. su

  • 10 karanfil

  • 1 adet limon suyu

  • Ayva Reçelinin yapılışı
    Ayvaların kabuklarını soyun.Ayvaların kabuklarını soyduktan sonra rendeleyin.Tencereye 1.5 litre suyu alın.Tencereye rendelenmiş ayvaları ilave edin.Ayvanın çekirdeklerini de ilave edin.Ayvaları ilk önce su ile beraber haşlayın ve kaynamaya bırakın.
    Ayvalar piştikten sonra tencereye 2 kg.toz şeker ilave edin.Üzerine 10 adet karanfil ilave edin ve pişirmeye devam edin.
    Ayva reçelini  ocaktan almadan 10 dakika önce limon suyunu ilave edin.Ayva reçeli piştikten sonra sıcak olarak kavanoza boşaltın.Kavanozun kapağını kapatın.


    saglikcini.com

    Hamile (Gebe) Kalmayı Kolaylaştıran Yöntemler Bilgiler

    Hamile Kalmayı Kolaylaştıran YöntemlerGebelik oluşumu isteniyorsa cinsel ilişki sırasında vajina kayganlaştırıcı olarak tükürük ya da eczanelerde satılan kremler kullanılmamalıdır. Bu yöntemler spermlere zarar vereceğinden önerilmemektedir. Ayrıca gebelik oluşumu için uygun pozisyonlar denenmeli ve ilişki sonrası kadının bir süre sırt üstü yatması gerekir.
    Aksi takdirde diğer pozisyonlarda ayakta ya da oturur şekilde kurulan ilişki ve hemen sonrasında kadının ayağa kalkması spermlerin rahim ağzına ulaşmalarını zorlaştırabilir, dolayısıyla gebelik olasılığı da düşüktür.
    Gebelik planlanmaya başlandığı andan itibaren çiftler özellikle bazı durumlara da dikkat etmelidir. Örneğin yüksek ısı olan sauna ve çok sıcak suyla banyo yapmak gibi durumlardan kaçınmalı. Ayrıca bilgisayar ve televizyondan da uzak durarak elektromanyetik alana maruz kalmamaları önerilir.
    Bilgisayar ve televizyondan yayılan elektromanyetik alanların zararlı etkilerinden korunmak için bilgisayar ekranına uzaklık en az 80 cm. olmasına dikkat edilmelidir. Monitörlerin arka kısımlarından da uzak durmaya özen gösterilmelidir.
    Bazı çiftlerde genelde yüzde onbeşlik kısmında bir yıl içinde istenildiği halde gebelik oluşmayabilir. Bu durumda infertilite araştırması yapılmalıdır.


    saglikcini.com

    İdrarla Gebelik Hamilelik Testleri Hakkında Bilinmesi Gerekenler

    İdrarla Gebelik Testleri Hakkında BilgilerGebeliğin belirlenmesi için tüm kadınların en kolay şekilde kendilerinin uygulayabildiği ve tüm eczanelerden edinebildiği idrar ile yaplan gebelik testleridir.
    Eczanelerden rahatlıkla edinilen en pratik ve ucuz hem de kolay yöntemdir.
    Bu yöntem, hCG adı verilenhamilelik hormonunun idrarda saptanmasıdır.
    Pratik gebelik testinde hCG 20 miÜ’den fazla ise pozitif sonuç alınır.
    Cinsel ilişkinin hemen ertesi gününde test uygulanması ile olumlu sonuç alınması beklenmemelidir, hiç bir sonuç vermeyecektir.
    En doğru sonuçların elde edilmesi için regl gününün en az bir-iki gün geçmesi beklenmelidir.
    Kanda B-HCG aranması ile yapılan kan testleri kesin ve daha doğru sonuçlar vereceğinden şüphe duyuluyorsa regl günü geçmesi beklenmeden de sonuç verecektir.
    İdrarla yapılan gebelik testleri, sabah ilk idrarla uygulanırsa konsantre olması ile daha sağlıklı sonuç verecektir.
    Bu yöntemde gebelik testi için kişinin aç ya da tok olması şartı aranmaz.
    İdrar test uygulamalarında doğru zamanda uygulandığında kesin sonuç alınabildiği gibi, yanlış sonuç verme ihtimali de göz ardı edilmemeli ve regl gününün bir-iki gün sonrası uygulandığında negatif (yok) çıksa dahi iki ya da üç gün sonra test yinelenmelidir.
    İdrar testinde ;
    Test sonucunda tek çizgi görünüyorsa negatif olduğu anlaşılmalıdır,
    Çift çizgi görünüyorsa pozitif demektir,
    Testte ikinci çizgi belli belirsiz ise durum şüpheli olarak düşünülmeli ve 2-3 gün sonra tekrar edilmeli,
    Yanlış sonuç ile negatif görünüyorsa; test bozuk ya da kullanım süresi geçmiş olabilir, ayrıca test doğru zamanda yapılmamış da olabilir.
    Yine yanlış pozitif test sonucu ise; bir takım ilaçların kullanımı ya da kimyasal gebelik durumlarında elde edilir ve nadiren karşılaşılan durumdur.
    Uyguladığınız gebelik testinde en küçük bir şüpheniz dahi olsa mutlaka doktor kontrolünden geçmelisiniz.



    saglikcini.com

    Anne Adaylarının Hamilelik Döneminde Yaptırması Gereken Testler

    Anne Adaylarının Yaptırması Gereken TestlerAile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Dr. Hamza Gemici gebelik takibindeki en önemli testleri anlattı.
    Gebelik boyunca yapılan testler hem anne adayının hem bebeğin sağlığı açısından büyük önem taşıyor. Bu nedenle her hamilenin rutin gebelik testlerini yaptırmasında yarar var. AHEF (Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu) Başkanı Dr. Hamza Gemici gebelik süresi boyunca anne adaylarının yaptırması gereken testleri anlattı.
    Gebelik takibinde uygulanan testler; gebelik öncesi ve gebelik dönemindeki testler olarak iki grupta toplanabilir.
    Gebe Kalmadan Önce Yapılması İstenen Testler Nelerdir? (Gebelik öncesi testler)
    •Annenin ve babanın kan grupları bilinmelidir. (Anne Rh-Anne adayının yaptırması gereken testler Baba Rh+ ise Rh uygunsuzluğu
    •Enfeksiyon tarama testleri.
    TORCHS ( TOxoplasmaAnne adayının yaptırması gereken testler RubellaAnne adayının yaptırması gereken testler CytomegalovirusAnne adayının yaptırması gereken testler HerpesAnne adayının yaptırması gereken testler Sifilis)
    Bu enfeksiyonlar gebelik sırasında geçirilirse bebekte anomaliler meydana getirebilir.
    Gebelik Döneminde Yapılması İstenen Testler Nelerdir?
    1- Tansiyon gebenin her takibinde ölçülmeli. Elde ve ayakta ödem varlığı muayene edilmelidir.
    2- Kilo takibi (Sabah evde aç karnına)
    3- Karın büyümesinin değerlendirilmesi
    4- Gebelik tespiti testleri:
    İdrarda ve kanda HCG hormonunun tespiti ile yapılır. Kanda; adet gecikmesini beklemeye gerek kalmadan sonuç alınır.İdrarda; gecikmeden 3 ile 10 gün arasında sonuç alınır.
    5- Kan ve İdrar tetkikleri:
    Kan tetkiki ile kansızlık ve kanla ilgili diğer konularAnne adayının yaptırması gereken testler idrar tetkiki ile idrar yolları iltihabı ve diğer konular tespit edilir.
    6- Ultrason ile gebelik takibi:
    Gebelik haftasının ve son adet tarihini (SAT) hatırlamayan annelerde erken ultrason ölçümü ile SAT belirlenebilir. Anne karnındaki çocukta anomali tespitiAnne adayının yaptırması gereken testler toplumda zeka geriliğiyle bilinen Down Sendromu’nun tespitine yardımcı olarak kullanılabilir. Özellikle beyin ve omur gelişim bozukluklarıAnne adayının yaptırması gereken testler çocuğun gelişim bozuklukları (Ölçümlerle gebelik haftasının uyumu) tespit edilebilir.
    7- Kan uyuşmazlığı testi
    8- İkili Test:
    11. ve 14. haftalar arasında yapılır. Ultrasonla bebeğin ense pilisi kalınlığı belirlenir. Kanda da iki ayrı madde ölçümü ile Down Sendromu riski belirlenir.
    9- Gebelik Şekeri Taraması:
    24. ile 28. haftalar arasında şeker yükleme testi (50 – 100gr olarak → OGTT)
    10- KaraciğerAnne adayının yaptırması gereken testler böbrekAnne adayının yaptırması gereken testler tiroit fonksiyonlarını gösteren testler kan alınarak yapılır. Böylece düzenli çalışıp çalışmadıkları kontrol edilir.
    11- Doppler Ultrasonografi:
    20. ile 24. haftalar arasında yapılır.
    12- Üçlü Test:
    16. ile 18. haftalar arasında yapılır. Kanda 3 hormon test edilir. Down SendromuAnne adayının yaptırması gereken testler Nöral Tüp Defekti gibi anomalilerin tespitini sağlar.
    TESTLERİN SAĞLADIĞI YARARLAR NELERDİR?
    Anne – baba adayları bu testlerden elde edilen sonuçların yardımıyla gebelikte karşılaşabilecek sorunlardan haberdar olabilirler ve erken önlem alabilirler. Her şey yolunda ise sağlıklı bir gebelik süreci geçireceklerini ya da geçirmekte olduklarını bilmelerinin rahatlığıyla doğumu beklerler.
    •Kan grupları tahlili → Rh uyuşmazlığı (Kan uyuşmazlığı)
    •İdrar tahlili → İdrar yolu iltihabıAnne adayının yaptırması gereken testler böbrek taşı-kum tespitiAnne adayının yaptırması gereken testler şeker tespitiyle şeker hastalığı tayini. Protein tespiti ile Preeklampsi (Gebelikte yüksek tansiyonlaAnne adayının yaptırması gereken testler idrarda protein olması. Vücutta özellikle ellerde ve yüzde şişme [ödem] ile belirti veren önemli bir hastalık) tespit edilir.
    •Enfeksiyon Tarama Testleri → Bebekte anomali yapabilecek hastalıkların gebelikten önce geçirilip geçirilmediği
    •Ultrason ile → Dış gebelikAnne adayının yaptırması gereken testler çocuğun gelişimiAnne adayının yaptırması gereken testler eşin durumuAnne adayının yaptırması gereken testler düşük tehdidi
    •Şeker Yükleme Testi → Gebelikte şeker hastalığı var mı? Ona göre alınabilecek önlemler
    GEBELİK TAKİBİ NASIL YAPILIR?
    Bir gebeninAnne adayının yaptırması gereken testler gebelik boyunca en az 4 kez izlem yapılması gereklidir. Doğru olan gebenin ayda 1 kez izlem yapılmasıdır.
    •Tetanoz aşısı 16. haftadan itibaren 2 doz halinde birer ay arayla yapılması gereklidir. Tetanoz aşısına gebelikten sonra da devam edilmektedir.
    •Bir gebe Aile Sağlığı Merkezi’ne her gelişinde kiloAnne adayının yaptırması gereken testler tansiyonAnne adayının yaptırması gereken testler nabızAnne adayının yaptırması gereken testler ateşAnne adayının yaptırması gereken testler ödemAnne adayının yaptırması gereken testler TİTAnne adayının yaptırması gereken testler anemiAnne adayının yaptırması gereken testler varisAnne adayının yaptırması gereken testler USG takip ve tetkikleri yapılır. Gebenin varsa gebelikle ilgili şikayetleri dinlenir.
    •12. haftadan sonra Dopplerle ÇKS dinlenimi ve karın büyümesi takip edilir. Yine 12. haftadan sonra hemogram sonucuna göre kan ilacı kullanılması istenir. Aile Sağlığı Merkezleri ücretsiz olarak gebelere Santafer Fort tablet dağıtımı yapar.


    saglikcini.com

    İkiz Bebek Büyütürken Dikkat Edilmesi Gerekenler

    İkiz Bebek Büyütürken Nelere Dikkat EdinmeliGünümüzde Binlerce aile çocuk özlemiyle yanıp tutuşurken ikiz bebeği olacağını öğrenen ebeveynler, sevinçle birlikte endişeyi de yaşıyor. Aynı anda iki çocuğun bakımını üstlenmek, omuzlarda ağır bir yük oluşturuyor. Bu durum kısa süreli endişelere sebep olsa da uzun dönemde aşılıyor. İkizleri olan aykut ve sibel sayar çifti de bir çocuk yetiştirmenin, iki çocukla hiç bir şekilde mukayese edilemeyeceğine dikkat çekiyor. Çift ” ikiz büyütmenin daha önce üç çocuk büyütmekten daha zor.” olduğunu söylüyorlar. Sayar çifti kimsenin dışardan bakıp da düşünemeyeceği zorluklarla ilgili şu anılarını anlatıyor.
    Hamilelik sırasında annenin yükü iki kat arttığı için hareketlerinin de kısıtlandığını, ikizler genellikle prematüre doğduğu için de ayrı bir sıkıntı çektiklerini anlattı. İkizlerin 7,5 aylık doğduğunu ve küvezde 1 gün kaldığını, bunun da kendilerini yıprattığını ifade eden çift. Bizim asıl maceramız eve geldikten sonra başladı. İkizlerle baş başa kalınca, nasıl bir işin içine girdiğimizi anladık. Özellikle geceleri 2′şer saat arayla nöbetleşe uyuduk. Biri uyanınca diğerlerini de uyandırıyordu. Onlar uyanınca büyük kızla birlikte 3 kızımızı birden tekrar uyutmaya çalışıyorduk. Gün içinde de durum değişmiyordu. Hasta olmasınlar diye devamlı dua ediyorduk. Büyüdükçe mama ve bezden kurtulduk derken benlikleri geliştikçe başka sıkıntılar çıkmaya başladı. Özellikle kıskançlık duygusunun ön plana çıktığını belirterek şunları söyledi : ” Birbirlerini kıskanmaya başladılar. Ablalarını dışlama ve kendi aralarında rekabet görüldü ve bir çok defa ölçü kaçtı. Mesela arabayla bir yere giderken, biri bir yere baktığında öbürü de görmek istiyor, göremeyince geri dönmek gerekiyor. Büyüyünce de aynı sınıfa ve okula vermek istemiyorsunuz ama getirip götürmek zor olacağından mecbur kalıyorsunuz.
    Psikolog Orhan Keskin ise ikiz çocukların en önemli özelliğinin tek yumurta ikiziyse hem fiziki hem de psikolojik açıdan çok benzerlik göstermeleri olduğunu söyledi. Keskin, ” Tek yumurta ikizleri duygu ve düşünce olarak her şeyi aynı paralellikte ve derecede paylaşır. Birinin çektiği aı ve sevinci, diğeri de hissedebiliyor. Ailelerin yetiştirirken ayrımcılık yapmamaları, birini desteklerken diğerini ihmal etmemesi ve sevgisini aynı göstermesi gerekiyor.” dedi. Babanın anneye ciddi manada yardımcı olması gerektiğini çünkü iki çocuğa birden bakmanın çok zor olduğunu belirtti. Çocuklar kesinlikle birbirleriyle kıyaslanmamalı, Tek yumurta ikizleri olsa bile birinin sosyal diğerinin matematiksel zekası öne çıkabiliyor.” şeklinde konuştu.
    Bunlara dikkat ediniz.
    İsimlerinin ve eşyalarının farklılık içermesini sağlayın.
    Okulda aynı sınıfta olmasınlar.
    Dolapları ayrı olsun.
    Oyuncakları ortak olmasın.
    Doğum günlerinde iki pasta alın.
    Tek tek alışverişe götürerek kişilik gelişimine katkı sağlayın


    saglikcini.com

    Ağrısız ve Sağlıklı Bir Doğum İçin Yöntemler

    Ağrısız Doğum İçin YöntemlerUzmanlar doğumu beklenen tarihte sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmek için doğal yollara başvurmanın faydalı olabileceğini ancak bu yöntemleri uygulamadan önce doktora danışmanın gerektiğini söylüyor. Doğumu hızlandırmanın ilk ve en önemli yolunun hamile kişinin kendisini rahat hissetmesi olduğunu belirten doğum uzmanları; hamilenin gergin ve üzgün olmasının doğumu geciktireceğini, bu sebeple hamile kadınların mum ışığında ılık bir banyo yapmasının, masajın ya da akupunktur ile vücuttaki belli noktaları rahatlatarak ya da aromaterapi ile vücudu rahatlatmanın doğum için faydalı olacağını belirtiyor.
    Yavaşça açan bir çiçeği hayal edin
    Beklenen tarihte doğum gerçekleşmemişse bundan sonraki her gün kendinizi iyi hissedeceğiniz özel bir şey yapmak için zaman ayırma tavsiyesinin yer aldığı uyarılar arasında “Manikür yaptırın, güzel bir restorana gidin, sevdiğiniz bir filmi izleyin ya da dondurma yiyin. Bunların yanı sıra meditasyon yapmayı da deneyebilirsiniz. Gözlerinizi kapatın ve birkaç kez burnunuzdan derin nefes alın. Topuklarınızdan başlayarak yüzünüze kadar bütün vücudunuza dokunun nefes alıp verirken yavaşça açan bir çiçeği hayal edin, bebeğinizin neye benzeyeceğini hayal edin” tavsiyeleri de yer alıyor.
    “Doğumu başlatmak için seks yapın”
    Doğumu başlatmak için en bilinen yöntemlerden birinin de seks olduğunu vurgulayan uzmanlara göre, dölde bulunan doğal düzenleme enzimleri doğumu başlatan hormonlardan biri.
    Uzmanlar, “Bu tekniği kullanacaksanız seks yaptıktan sonra hemen ayağa kalkmayın ve dölün rahim boyunda kalmasını sağlamak için bir süre uzanın. Hamileliğin sonlarına doğru pek çok kadın ilişkiye girmek konusunda isteksizdir. Fakat ön sevişme hareketleri de doğum için yardımcı olacaktır. Kadın orgazmının rahim boyunu 2 santimetreye kadar açtığı bilinmektedir” diyor.
    “Salıncakta sallanmak doğuma yardımcı olur”
    Başka bir yöntemin de salıncakta sallanmak olduğunu belirten uzmanlar, “Bu şekilde bebeğinizin konumunu değiştirip leğen kemiğine yaklaştırabilirsiniz. Veya kasistli bir yolda otomobil kullanmayı ya da doğada kısa bir yürüyüşe çıkmayı deneyebilirsiniz. Hafif bir yürüyüş ya da sabitlenmiş bir bisikletin pedallarını yavaşça çevirmek de doğum sancılarını başlatabilir. Bunları yaparken bol bol sıvı tüketmeyi ve vücut ısınızı korumayı ihmal etmeyin” dediler.
    “Kivi, mango ve ananas doğum sancısına neden oluyor”
    Beslenmede yapılacak değişikliklerin de doğumun daha kısa ve kolay olmasına katkıda bulunacağını ifade eden uzmanlar, “Kivi, mango, ananas gibi tropik meyvelerde orta şiddette doğum sancısına neden olabilen bir enzim bulunur. Doğal bir bağırsak uyarıcısı olan baharatlı yiyecekler de doğum sancılarının başlatılmasına yardımcı olabilir. Son olarak rahim boyunuzu harekete geçiren prostaglandin bazlı jel paketlerini vajinanıza yerleştirerek doktorunuz size yardımcı olabilir. Bu uygulamadan 24 ila 48 saat sonra büyük ihtimalle doğum gerçekleşecektir” dediler.



    saglikcini.com

    Cilt Beyazlatma Yöntemleri Bitki Kürleri Tedavileri

    Cilt Beyazlatma YöntemleriCilt ten renginiz bazı etkenlere maruz kalarak (aşırı güneşlenme gibi) koyulaşmışsa ve ya hastalıktan dolayı soluk görünüyorsa,yada cildinizde renk ve ton bozuklukları varsa  bazı cilt beyazlatma formüllerini deneyebilirsiniz. Bu formüller çok esmer bir teni ameliyat olmuş gibi bembeyaz yapmaya yaramaz. ancak bitkisel bazı formüller cilt lekelerine iyi geldiği gibi cildinize canlılık vererek daha açık ve parlak görünmesini sağlayabilir. Ancak her insanın cilt tipi farklıdır. Cildinize herhangi bir bitkisel ürün dahi kullanmadan önce o bitkiye karşı alerjiniz olup olmadığına dikkat ediniz, ve kullandıktan sonra cildinizin ne gibi reaksiyon gösterdiğini takip ediniz. Eğer cildinizde ciddi renk bozuklukları varsa mutlaka bir cildiye uzmanına gidiniz. Hiçbir bitkisel tedavi doktor muayenesinin yerini tutmaz. www.saglikcini.com
    Cilt Beyazlatma ve Temizleme İçin Papatya Maskesi
    3 tatlı kaşığıkurutulmuş papatya,
    1 fincan su,
    1 yemek kaşığı bal,
    1 yemek kaşığı gül suyu (Gül suyu katkısız ve doğal olmalıdır)
    1 Fincan suyu kaynatarak 3 tatlı kaşığı papatyayı suya içine attıktan sonra 7-8 dakika kaynattıktan sonra, Suyu papatyalardan süzün. Papatya suyu soğudukan sonra içine 1 yemek kaşığı balı ilave edin ve iyice karıştırın. Hazırladığınız bu karışımı yüzünüze ve boynunuza sürdükten sonra ortalama 20 dk bekletip, ılık su ile yıkayın. Ve gül suyu ile cildinizi temizleyin. Hazırladığınız bu karışımı hava geçirmeyen bir kapta saklamak koşu ile 1 hafta buzdolabında muhafaza edebilirsiniz.
    Hamile ve emziren bayanların kullanması tavsiye edilmez.
    Domates Maskesi İle Cilt Beyazlatma
    *Yarım Domates (Domatesler küçük ise 1 de olabilir )
    *Un
    Domatesi yıkayın ve kabuğunu soyun. Blendırda suyunu çıkardıktan sonra süzgeçten geçirin ve yeteri kadar unla macun haline getirin. Maskeyi göz çevresinden ve dudaklardan uzak tutarak yüzünüze uygulayın. 5 dk sonra ılık su ile durulayarak çıkarın. Bu işlemi haftada üç kez uygulayın. Bu maske cildinizi nemlendirir, rengini açar, gözenekleri temizler, çil ve yara izlerini hafifletir.
    Taze Fasulye Unu Maskesi İle Cilt Beyazlatma
    * 2 yemek kaşığı taze fasulye unu
    * 1 yumurta akı
    * 2 damla lavanta yağı
    Malzemeleri karıştırarak macun kıvamına getirin. Göz çevresi ve dudaklardan kaçınarak sürün. 15-20 dk bekledikten sonra ılık su ile durulayarak çıkarın. Nemlendiricinizi sürün. Bu maske cildi ölü hücrelerden arındırır, siyah noktaları, akneleri ve yağ bezelerini iyileştirir, gözenekleri açar ve sıkılaştırır. Ayrıca cildin rengini açar.
    Maydonoz suyu ile Cilt Beyazlatma
    Maydonozları keserek kaynar suyun içine atın ve 20-30 dk dinlendirin. Süzdükten sonra yüzünüzü günde 2-3 defa bu suyla silin. Bu suyu bozdolabında 1 hafta kadar saklayabilirsiniz.
    Sütle Cilt Beyazlatma Kürü
    3 yemek kaşığı taze sütü 1 yemek kaşığı saf alkolle karıştırarak yatmadan önce yüzünüze sürün.
    Sirkeli Cilt Beyazlatma Kürü
    1 yemek kaşığı sirke, 1 yemek kaşığı limon suyu ve 1 yemek kaşığı suyu karıştırarak bir ay boyunca sabah akşam yüzünüze sürün
    ŞEMS ASLAN DAN CİLT BEYAZLAŞTIRICI LEKELERİ VE SİYAH NOKTALARI GİDERİCİ MASKE
    Faydaları : cilt beyazlaştıran, güneş lekelerinden arından ,siyah noktaları yok eden, cilt sarkmalarını toparlayan  ve aynı zamanda da gözaltı morluklarına çok faydalı olan bir maskedir.
    MALZEMELER:
    *1 çay kaşığı kurutulmuş yumurta kabuğu tozu,
    *1-2 damla limon suyu,
    *1 yumurta akı,
    *Yarım çay kaşığı bal,
    *1 çay kaşığı melisa yağı,
    YAPILIŞI : Yumurtanın kabuğunu iyice ezip toz haline getirin. cam bir kabın içine koyup  İçine diğer malzemeleri de ilave edip tahta veya gümüş kaşıkla karıştırın.  Önce cildinizi peeling yaparak ölü hücrelerden arındırın. Sonra bu maskeyi yüzünüze masaj yaparak yedirin. 7-8 dakika bekletip yıkayın.
    Bu maskeyi haftada 2-3 sefer uygulayın. Kalan maskeyi buzdolabında saklayın.içindeki limon suyu sayesinde sivilceler kurur. Yumurta kabuğunun içinde 80 taneden fazla faydalı madde vardır. Bal cildi besler. Yumurta akı cildin gerginleşmesini sağlar.


    Saglikcini.com

    Akne ve Sivilce İçin Doğal Çözümler Bitkisel Tedaviler

    Akne ve Sivilce İçin Doğal ÇözümlerAkne sorunu yaşıyorsanız, cilt temizliğiniz her zamankinden daha büyük önem taşır. Ancak temizliğin abartılmaması gerekir. Günde iki kez temizlik yeterlidir. Akneli ciltlerde genellikle pH dengesi bozulur. Dengenin yeniden kurulması için pH’ı 5,5 olan temizleyiciler kullanın.
    Cildiniz yağlı ve sivilceli olsa da, ona nazik davranın. Aşırı tahriş edici bakımlardan kaçının. Temizleyici olarak hidroksi asitli ürünleri tercih edin. Siyah noktaların temizlenmesi yararlıdır. Akneli cildin her zaman fırçalanması doğru değildir.
    Yüzlerinde akne olan erkekler, jilet yerine elektrikli tıraş makinesi kullanmalıdır. Jilet iltihaplı bir sivilceyi patlatabilir ve bu nedenle, mikrop cilde yayılabilir.
    Yağsız nemlendiriciler, akneli ciltleri sakinleştirir ve rahatlatır.
    Akneli ciltlere, yüz yıkandıktan sonra hemen nemlendirici sürülmez. Yeni yıkanan cilt gerildiği için nemlendirici gereğinden fazla emilebilir. Yıkandıktan on beş dakika sonra cilt kendine gelir ve sürülen nemlendiriciyi de ihtiyacı oranında kabul eder.
    Ergenlik sivilceleri için ; Bir avuç papatyayı pırasanın sıkılmış suyuna atıp kaynatın. Daha sonra sıkarak çıkardığınız papatya posasının içine bir tutam şahtere otu ilave edin ve krem kıvamına gelinceye kadar badem yağı ekleyerek yoğurun. Hazırladığınız kremi cildinizi temizledikten sonra sivilceli bölgeye sürün. Birkaç tane narın kabuklarını biraz sirkenin içine atıp kaynatın. Elde ettiğiniz karışıma gül suyu ilave edip, bu sıvıya batırdığınız temiz bir pamukla temizlenmiş ciltteki sivilceli bölgeye kompres yapın. Bir avuç gül yaprağı, bir avuç şahtere otu ve bir avuç papatyayı sirkeli suda kaynatın. Daha sonra süzün ve elde ettiğiniz posaya dövülmüş nar kabuğu ve krem kıvamına gelecek kadar badem yağı katarak iyice yoğurup sivilceli bölgeye sürün.
    Bir avuç şahtere otunu kaynar suda yarım saat bekletin. Daha sonra temiz bir tülbentten geçirerek süzün. Elde ettiğiniz sıvıya 10–15 damla badem yağı ilave ederek iyice karıştırın. Hazırladığınız karışıma batırdığınız temiz bir pamukla sivilceli bölgeye kompres yapın.



    saglikcini.com

    Cilt Lekelerine Bitkilerle Çözüm Tedavi

    Cilt Lekelerine Bitkilerle ÇözümGüneş ışınlarının etkisi ile  oluşan pigment artışı ciltte geniş leke görüntüleri oluşturur. Ayrıca sivilce izleri,hamilelik,aşırı antibiyotik kullanma,yanlış kozmetik ürünleri gibi sebepler ciltte lekelerin oluşmasına neden olmaktadır.

    Bitkisel ürünlerle ise lekeler, çeşitli yöntemlerle bir süre içersinde kalıcı sonuçlara ulaşıyor. Aynı zamanda bu bitkisel ürünler uygulanırken ciltte herhangi bir tahriş veya kızarıklık yapmaması avantajdır.3 ay düzenli uygulanan bitkisel peelinglerle ciltte yeniden yapılanma ve lekelerin büyük ölçüde  açıldığı gözlemlenir. Kimi lekeler ,sivilce izleri  ve benzeri tarzındaki sorunların halledilmesi  için üst derinin bir tabaka temizlenmesi zorunludur. Peeling adını verdiğimiz cilt soyma işlemini bitkilerle uygularken kesinlikle cilde aşırı bir uygulama yapılmamalıdır. Cilt yapısına uygun bitkisel kürlerle bu işlem uygulanmalıdır.
    YAĞLI CİLTLER İÇİN
    Öncelikle cilt bitkisel bir temizle jeli ile temizlenmeli,arkasından ince bir tabaka kayısı yağı sürülmelidir. Birer avuç kekik,papatya,limon ve biberiye bitkileri,1/2 Lt. Gülsuyunda,1 taşım kaynatılarak süzülür. Daha sonra 2 avuç yeşil kilin içerisine süzülen bitki ekstresi ile katı bir bulamaç ile oluşturulur.1 kahve kaşığı adaçayı esansı ilave edilir. Hazırlanan bu karışım ile 4 hafta ,haftada bir olmak üzere uygulanır. Bu uygulama sonra bitkisel tonik ve nemlendiricisi sürülmelidir.
    KURU CİLTLER İÇİN
    Cilt yapısına uygun bir temizleme sütü ile cilt temizlenmelidir. Arkasından göz altı hariç,tüm cilde avokado veya jojoba yağı sürülüp emilimi beklenmelidir. Birer avuç at kuyruğu,mücver çiçeği,bir parça avakado meyvesi,papatya ve hatmi bitkileri ½ Lt. Gülsuyunda 1 taşım kaynatılarak süzülür. hazırlanan bitki ekstresi,2 avuç toz yosun veya soya unu ile bulamaç yapılarak,içerisine 1 tatlı kaşığı arı sütü ilave edilmelidir. Haftada 1 gün olmak üzere 4 hafta boyunca bu maske uygulaması yapılmalı,daha sonra bitkisel bir onarıcı ürün sürülmelidir.


    saglikcini.com

    Ben ve Lekeleri Nasıl Yok Edilir - Tedavisi

    Ben’ler Nasıl Yok EdilirProf Dr. Ertuğrul Aydemir Ben’lerin ne olduğu, tehlikeli olup olmadıklarını ve benleri yok etme işlemleri anlattı.

    Prof Dr Ertuğrul Aydemir Sorularla benler hakkında bilgiler verdi.

    _”Ben” dediğimiz şey tam olarak nedir?
    Halk arasında genellikle çok farklı şeylere “ben” deniyor. Bunların arasında gerçek anlamda ben denilen belirtiler, derinin rengini veren melanin maddesini yapan hücrelerden oluşanlar.
    _Benler nasıl oluşurlar ve neden vardırlar?
    Oluşum sebebi kesin belli değil. Ama esas olarak kişinin kendi yapısı, tamamen kendi genlerindeki özelliklere bağlı. Bir kısmı doğumsal olabiliyor. Sonradan ortaya çıkanlarda özellikle genetik yapıya ek olarak ultraviyolenin, yani güneşin etkisi çok büyük.
    _Güneşin benlere etkisi nasıl oluyor?
    Güneşi gördükçe hem sayıları artıyor ham da yapıları bozulup, dejenere olabiliyorlar. Güneş etkisi derken, burada özellikle ani ve yüksek dozdaki güneş çok önemli. Özellikle yanık yapacak boyutta, kızarma, soyulma vs. gibi durumlar, deri kanserine dönüşme riski taşıyabiliyorlar.
    Benlerin tehlikeli olup olmadıklarını görünüşlerinden anlamamız mümkün mü?
    Belli bir ölçüde anlaşılabilir. Bir kere benlerin sayısının çokluğu önemli. Koyu renkteki benler, renk düzensizliği, mesela bir benin içinde birden fazla renk varsa bunlar da tehlikeli. Ayrıca normalde oval ya da yuvarlar olan benlerin sınırları düzensiz, yani dantel gibi girintili çıkıntılıysa bu da riskli bir durum. Benlerin hareketlenmesi de bir o kadar önemli. Normal duran bir ben kısa süre içersinde büyümeye ya da hızla renk değiştirmeye başlarsa, dikkatli olmak gerek. Bunun yanında benlerin büyüklüğü de önemli. Yarım santimden itibaren, kayda değer belli bir risk taşıyorlar. Benlerin bütününe bakarsar ve hepsini birden değerlendirirsek, melanoma (kanser) dönüş riski yüzde bir civarındadır. Yalnız yarım santimden sorna, yavaş yavaş kademeli olarak tehlike artar.
    _Melanoma nasıl bir kanser türü?
    Benlerden çıkan bir kanser tipi, yalnız deri kanserleri değil, bütün kanser tiplerinin içinde en hızlı ilerleyen ve en çok ölüme neden olan kanserlerdendirb Melonomun yüzde otuzbeşi benler üzerinde çıkıyor, diğerleri sağlam görünen deri üzerinde çıkıyor.
    Peki, kanser riskini ortadan kaldırmak için ne yapmalıyız?
    Yılda bir gibi belli aralıklarla doktor kontrolüne gidilmelib Özellikle çok sayıda beni olanlar için geçerli bu. Bunun yanında güneşten korunmak çok önemli. Güneş cildi bid tetikleyici faktör. Bir de benlerin korunmasında, zedelenmemelerine dikkat etmek gerekir. Çarpma, vurma, sürtme gibi…
    _Et benleri de aynı riski taşıyor mu?
    Genelde halkımız kabarık olan benlerin daha tehlikeli olduğunu düşünür. Oysaki aksine, deriden kabarıklaştıkça tehlike azalır.
    Bazı insanlarda doğum lekesi gibi büyük benler vardır. Bunlar da risk kapsamına giriyor mu?
    Evet. Bazılarında 5 cm, 15 cm gibi büyük benlere rastalayabiliyoruz. Bunlarda ciddi oranlarda, özellikle 20 cm üzerine çıktığı zaman, yüzde onbeşleri bulan melanoma dönüş riski bulunuyor.
    _Ben aldırmanın tehlikesi var mı?
    Genelde benler çıkarılınca kanser olunduğuna inanılır, ama benin tamamının vücuttan atılmasıyla hiçbir şey olmaz. Benden ve onun tehlikesinden kurtulmanın en sağlıklı yolu budur. Ama ben vücut üzerinde dururken kesilir, koparılır ya da takılıp düşme gibi nedenlerden koparsa, bu tehlikelidir.
    _Ben aldırmak basit bir işlem mi?
    Evet. Benin çevresine iğneyle lokal anestezi yapılıyor. İşlem yarım saat kadar sürüyor.
    _Ben aldırdıktan sonra güneşe rahatlıkla çıkılabilir mi?
    Ben aldırsan da aldırmasan da güneşe çıkmamak


     saglikcini.com

    Lazer ile Cilt Tedavisi Nasıl Yapılır ve Çeşitleri

    Lazer ile Cilt TedavisiCildinizin giderek kötüleştiğini, sürekli siyah nokta, sivilce, akne, yağlanma ya da kuruma gibi sorunlarla boğuştuğunuzu düşünün. İyi besleniyor olsanız bile bazı nedenlerden dolayı bu oluşabilir. Cilt dokusu dengesizleşebilir, renk değişmesi, kalınlaşma, sıkılaşma veya donuk görünme de sorunlardandır. Bu tip sorunların mutlaka çözülmesi gerekir.Cilt soyma teknikleri vardır. Eskiyen, yıpranmış, bozulmuş derinin üst tabakasını kaldırma işlemidir. İyileşme sürecinde, temiz, pürüzsüz ve yepyeni bir cilde kavuşlur. Güçlü lazerler, kimyasal ve hızlı dönen bir fırça yardımıyla bu operasyon kolayca yapılır. Bu hassas süreçte, ne olursa olsun uygun yöntemin uygulanması gerekir.

    Lazerli Cilt Tedavisi ve Diğer Tedaviler

    Mutlaka uzman dermatolog veya estetisyen tarafından işleme alınmalıdır. İyileşme süreci, tedavinin derinliğine ve boyutuna bağlıdır. Tüm cildin soyulmasu her zaman gerekli olmayabilir. Spot tedavisi ise çok etkilidir. Renk düzensizlikleri eşitlenebilir, cilt sıkılaştırılır ve üst yüzey yeni bir katmanla yenilenir. Diğer cilt tedavi biçimleri şunlardır:
    Ablatif Tedavi,
    Kimyasal Peeling,
    Dermabrazyon,
    Ablatif Lazer,
    Nonablatif Tedavi,
    Nonablatif Lazer,
    Fotorejunevasyon,
    Fraksiyonel Cilt Soyma,
    Plazma Cilt Yenileme,
    Işık Yayan Diyot Tedavisi,
    Radyofrekans,


    saglikcini.com

    Vajinal Kaşıntı ve Vajinal Akıntı Tedavisi

    Vajinal Kaşıntı ve Vajinal Akıntı TedavisiVajinal Kaşıntı Tedavisi, Vajinada değişik renkli, kötü kokulu, sümük mukozası şeklinde akıntı oluşması ve vajinanın tahriş olmasına bağlı olarak ortaya çıkan kaşıntıdır.  Vajina kaşıntısının nedenleri nelerdir? Leğen kemiği iltihabı vajina kaşıntısı yapabilir. Kötü kokulu ve renksiz akıntılar genelde buna işarettir. Düzensiz adet kanaması, sırtın alt tarafında ağrı, yorgunluk, iştahtan kesilme ve ateş leğen kemiği iltihabının göstergesi olabilir. Vajina kaşıntısının bir diğer nedeni ise mantar enfeksiyonudur. Koyu, beyaz ve daha katı gibi olan akıntılar mantar enfeksiyonu nedeniyle olabilir. Vajina da tahrişte söz konusudur. Mantar enfeksiyonu hamilelik döneminde, doğum kontrol hapı veya antibiyotik kullanımından sonrada ortaya çıkabilir. 

    Vajinal kaşıntı nasıl geçer?

    Vajinal kaşıntı için doktora başvurmak ve önerilen ilaçları kullanmak gerekir. Hergün iç çamaşırı değiştirmek ve iç çamaşırını pamuklu ürünlerden seçmek vajinal kaşıntının tedavisinde yardımcı olur. İç çamaşırları yüksek ısıda yıkanmalı ve ütülenmelidir. Kokulu ped ve çamaşırlarda vajinaya zarar verir. Vajina sabun ve şampuan gibi temizlik ürünleri ile de temizlenmemelidir. Mümkünse günde iki kez sade su ile yıkanmalı, sıkı ve dar pantolonlardan uzak durulmalıdır.
    Tuvaletten sonra genital bölge temizliği önden arkaya doğru yapılmalıdır. Böylece makat bölgesindeki bakterilerin genital bölgeye ulaşması engellenmiş olur.
    Hamilelik, diyabet gibi durumlarda mantarların bu rahatsızlığı gerçekleştirmesi daha kolay olur. Bu nedenle hamile ve diyabet hastalarının daha dikkatli olması gerekir. Beslenmesine dikkat eden, yeterli uyuyan ve stresten uzak duran bayanlarda vajina kaşıntısı daha az görülmektedir.

    Ve Saglikcini.com Tarafından Araştırılarak toplanan bilgiler Dahilinde Hazırlayabileceğiniz Bir Kür,

    Vajinal akıntılar ve vajinada oluşan mantar kadınların günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. Vajinada oluşan kaşıntı ve mantar olarak nitelendirilen beyaz peynirimsi akıntıdan kurtulmak isterseniz sizin için hazırlamış olduğumuz bitkisel karışımlardan size uygun olanını deneyin.

    Gerekli Malzemeler: Civan perçemi, Cersiye, Katır çiçeği (ılgın çiçeği), Bal

    Hazırlanışı ve Kullanım Şekli :

    1. Cersiye otu on  dakika kaynak suda bekletilerek dem­lenir. Süzüldükten sonra bal ile tatlandırılarak şerbet kıva­mına gelinceye kadar karıştırılır. Hazırlanan çaydan te­davi süresince yemeklerden önce hastaya bir fincan içirilir.
    2. Kurutulmuş ve ufalanmış civan perçemi otu, kaynar suyun içine bırakıldıktan sonra on dakika bekletilir. Süzü­lerek elde edilen sıvıya, şurup kıvamına gelinceye kadar bal ilave edilerek karıştırılır. Hazırlanan bu şurup hastaya yemeklerden sonra bir bardak içirtilir.
    3. Ilgın çiçeğinin yapraklan sıcak suda demlendikten sonra süzülür. Elde edilen sıvı şerbet kıvamına gelinceye kadar bal ilavesiyle tatlandırılır. Hazırlanan şerbetten, te­davi süresince yemeklerden önce bir fincan içilir.


    saglikcini.com

    Kadın Cinsel Hastalıkları - Vajinismus Tedavi Teknikleri

    Vajinismus Tedavi TeknikleriVajinismusu genel olarak tanımladığımız zaman fiziksel bir engel olmamasına rağmen kadının korku, kaygı ve endişelerinden dolayı cinsel ilişkiye izin vermemesi, verememesi olarak tanımlıyoruz. Seks sırasında ağrı sorunu yaşıyorsanız sizi rahatsız eden bir durum var demektir. İşte size bu konuda yardımcı olabilecek tespitler.. Çiftler kadının ağrı sorunu yüzünden seks yapamayabilir, bunun nedeni vajina etrafındaki kasların kasılması ve seksi engellemesidir. Vaginismus olarak bilinen bu sorunu kişi öncelikle kendi kendine yardımcı olmalıdır. Bir dakika düşünün ve nasıl seks yaptığınızı gösden geçirin. Eğer güvenli ve mutlu hissetmiyorsanız, aşk yapmak için rahatlayamazsınız.
    İlk ilişkide huzursuzluk normal
    Bazı erkekler bir kadının cinselliğinin sadece vajinasıyla sınırlı olduğunu düşünür ancak klitoris vajinanın önünde duran gül bahçesi gibidir. Genç bir kadın genç bir erkeğin 4-5 katı daha fazla cinsel uyarılmaya ihtiyaç duyar. Bir erkek bu durumda partneri hazır oluncaya kadar cinsel ilişkiye girişmemelidir. Vajinismus sıklıkla ilk ilişki hakkında kanama ve ağrı hikayeleri duyan genç kızların korkusundan kaynaklanır. Himen olarak bilinen ince bir zar vardır ancak esnek olanı ilk defada yırtılmayabilir. İlk ilişkide aşk dolu ve nazik yaklaşıldığında kadın ağrı hissetmeyecek sadece kendisini biraz rahatsız hissedecektir. Vajina girişi kuvvetli kaslarla çevrilidir ancak kadınlarda cinsel birleşme sırasında kaslar rahatlar, vagina dışarı doğru genişler. Kadınlar bunu seks sırasında yok denecek kadar az hisseder. Vajina bebeğin başının çıkışına izin verecek yapıdadır. Eğer cinsel ilişki konusunda stresliyseniz bu kaslar gerginleşir ve ağrı duymanıza ya da ilişki kuramamanıza neden olur
    İlk ilişkide ağrıyı azaltmak için öneriler
    Bununla birlikte cinsel baskı işaretlerini azaltmak için bazı egzersizler de yapabilirsiniz. Öncelikle siz ve partneriniz ilişki olmayacağını kabul etmelisiniz. Cinsel ilişki baskısı olmaksızın daha rahat hissedeceksiniz. Öncelikle cinsel ilişkiden neden mutlu olacağınızı keşfedin. Banyoda ya da yatakta vücudunuzun hassas noktalarını öğrenin. Vücudunuza krem, vücut yağı ya da losyonu sürün. Vücudunuzu en az yarım saat tanıyın. Bunu haftada en az 3 kez yapın. Rahat hissettiğinizde vücudunuzun seksüel bölgelerine yani genital bölgenize dokunun, klitorisinizi bulun. Orgazm olduğunuzu, uyarıldığınızı hissettiğinizde vaginanız kalbinizin çarptığı gibi mutluluk verecek şekilde zonklayacak farklı şeyler hissedeceksiniz.
    Seks terapinizin bir parçası olarak nasıl tatmin olduğunuzu öğreneceksiniz. Bir parmağınızı vajinanızın içine kaydırmayı deneyin. İçerisinin ne kadar geniş olduğunu görüp şaşıracaksınız. Daha sonra iki ya da 3 parmağınızı içeri kaydırmayı deneyin. Tamamen rahat hissettiğinizde partnerinizle aynı şeyleri denemeye çalışın ancak ilişkiye girmeyin. Haftada bir defa cinsel olmayan veya olan masajla çiftler birbirlerinin hassas noktalarını keşfedebilirler. Siz hazır hiseetiğinizde partneriniz bir parmağını vajinanıza doğru kaydırmaya başlayabilir ancak siz söylemeden, siz isteyinceye kadar hiçbir şey yapmayacağını bilmesini sağlayın. Acele etmeyin. İlişkiye hazır olduğunuzu hissettiğinizde, üstte olacak şekilde poziyon almalısınız, böylece kontrol gerektiğinde kendinizi daha rahat hissedebilirsiniz. Her ikinizde oldukça nazik bir şekilde hareket etmelisiniz.
    Bu bilgiler Vajinismus hakkında sadece kısa bir rehber niteliğinde, daha fazla bilgi için seks terapisti size yardımcı olabilir.

    Kaynak: vajinismus.com

    Kadınlarda Adet ve Adet Dönemi

    Adet ve Adet DönemiRahim iç yüzeyinde her ay dölenmiş yumurtanın ( gebeliğin ), gelip yapışmasına ve buradan beslenmesi için damarlanmasını sağlayacak bir tabaka oluşur ve eğer döllenme yoksa bu duvar görevini tamamlayıp yerini alttan gelen yeni dokuya bırakarak dökülür, rahimden dolayısıyla vücuttan dışarıya atılır. Her ay bu işlem aynı şekilde tekrarlanır biz bu sürece menstürel siklus ? adet düzeni, işlevini yitirerek yerini yeni oluşan yapıya bırakıp dışarıya atılan bu dokuya da adet kanı, mentürasyon kanaması diyoruz. Her insanın vücudundaki her düzenin birbirinden farklı olduğu gibi adet düzeni de kişiden kişiye göre farklılık gösterir.
    Yılardan beri yapılan çalışmalar ve elde edilen veriler sonucunda ;
    -İdeal sürenin 28 / 7 gün olduğu yani bir kanamanın ilk gününden, sonraki kanamanın ilk gününe kadar geçen sürenin en az 21 en fazla 35 gün olmasını normal kabul etmekteyiz.
    -Ortalama menstürel kanama süresi de 5 ± 3 gün olarak kabul edilmektedir. Yani en az 2 gün, en fazla 8 gün süren adet kanaması normal sınırlar içindedir.
    Kanamanın miktarı da önemlidir, bir adet kanması boyunca kaybedilen kan miktarı ortalama 40 ml olup, en fazlası 80 ml en azı 20 ml dir.(basitce üç ile beş pet normal kabul edilmektedir)
    Bunların dışındaki kanamaları normal dışı kabul etmekteyiz ve bu anormal kanama dediğimiz kanamalar kadınlarımızın jinekolojik şikayetlerinin % 10 ila 15 ini oluşturmaktadır.
    Kanamanızın normalden çok veya az miktarda olması, daha sık veya daha uzun aralıklarla gelmesi, ara kanamaların olması yaşam kalitenizi bozacağı gibi, sinir sisteminizi de etkileyecektir. Hemen ekliyelim ilerideki sayfalarımızda adet sancıları ve adet öncesi gerginlik dediğimiz premenstural sendrom ve yapılması gerekenlerden bahsedeceğiz, çünkü bu da hanımlarımız için ciddi sıkıntılar oluşturmaktadır.
    Adet düzeni niçin bozulur ve neler bozar, normal dışı kanama, vücudun hem biz doktorlara hem de siz hanımlara bir işaretidir. Bu tip problemlerin çok basit nedenlerden oluşabileceği ve basit bir tedavi ile çözülebileceği gibi, altında yatan çok büyük problemlerden oluşabileceği gerçeği de göz ardı edilmemelidir. Problem ne kadar büyük olursa olsun erken teşhisin başarısı çok yüksektir. Onun için kanama bozukluklarımızı ihmal etmiyelim, en kısa sürede bir jinekoloğa baş vuralım, sorun basitse çözümlendirip hayat kalitemizi yükseltelim, eğer ciddi bir neden varsa vakit kaybetmeden tedavimizi olup zarar görmeden veya en az zararla çözüme ulaşalım.
    Neler adet düzenini bozabilir; yeni adet görmeye başlıyan genç kızlarımızda da ilk adet yılındaki kanamaları düzenli aralıklarla gelmeyebilir, biz gerekli muayeneyi yapıp altında herhangi bir başka neden yoksa hormonal düzen oturuncaya kadar beklenmesini tavsiye ederiz. Adetten kesilmek üzere olan hanımlarımızda da düzen bozulmaya başlar.
    Başka nedenler ne olabilir dersek;
    * Gebelik
    * Üzüntü
    * Stress
    * Hormonal problemler
    * İyi huylu tümörler
    * Kanserler
    * Doğum kontrol hapı gibi hormon haplarının yanlış kullanımı
    * Spiral
    * Enfeksiyon
    * Kan Hastalıkları
    * Tiroid hastalıkları gibi bir çok neden adet düzenini bozabilir.
    Yapılması gereken nedir ?
    En kısa sürede jinekoloğunuza gidip nedenini ve çözümünü öğrenmek olmalıdır.
    Bir Ay Adet Görmemek Önemli Midir?
    Stres, hastalık, kilo kaybı gibi nedenlere bağlı olarak birkaç ay adet görmeyebilirsiniz. Birkaç ay adet kanaması olmadığında hekime başvurulması gerekir.
    Adet Kanaması Sırasında Denize Girilebilir mi?
    Eskiden bu dönemde denize girilmemesi, spor yapılmaması ve normalde yapılan birçok aktiviteden uzak durulması gerektiğine inanılırdı. Gerekli korunma sağlandığında yüzme ve diğer sporlar yapılabilir. Ağrı ve krampları olan genç kızlar bu aktivitelerden kaçınmalıdır.
    Ağrı kesiciler adet kanamasının artmasına neden olur mu?
    Aspirin dışındaki ağrı kesiciler kanamanın artmasına neden olmaz. Ağrı kesicileri kullanmadan önce hekime danışılması ve ilacın yan etkilerinin öğrenilmesi gerekir. Başkalarında herhangi bir probleme neden olmayan bir ilaç size zararlı olabilir.


    saglikcini.com

    Vajina Kanseri Nedenleri ve Tedavisi

    Vajina Kanseri ve NedenleriVajina kanseri oldukça nadir rastlanan bir kanser türüdür. Vajina kanseri genellikle vajina yüzeyindeki hücrelerde ortaya çıkar. Bu bölgeye doğum kanalı adı verilir.Çoğu zaman vücudun başka bir bölgesinde başlayan kanser türü vajinaya yayılabilir. Buna karşılık vajinada başlayan kanser oldukça nadir olarak gözlemlenir. Rahatsızlık erken safhalarda belirtilere neden olmayabilir. Buna karşılık kanserin ilerleyen evrelerinde vajinada kanama, vajinal akıntı, idrarda yanma, kabızlık, pelvik bölgesinde ağrı ve vajinada şişlik gözlemlenebilir. Vajinal kanserin nedeni tam olarak bilinmemektedir.
    Kanser tedavisinde en önemli şey erken teşhistir. Tedavi de ilk olarak ameliyat yöntemi uygulanır. Ameliyat ile kanserli hücreler alınır. Ardında kemoterapi ve radyasyon tedavisi yardımı ile ameliyatla alınamayan kanserli hücreler yok edilmeye çalışılır.


    saglikcini.com

    Kendi Kendine Kanser Taraması – Kanserin Belirtileri

    Kendi Kendine Kanser Taraması – Kanserin BelirtileriEğer olanak varsa, her insan bir doktor veya klinik vasıtasıyla belirli aralıklarla sağlık kontrolü yaptırmalıdır. Bu yalnız kanser için değil, genel sağlık için uygulanması gerekli olan görüştür. Kanser için aşağıda sıralandığı şekilde bütün ülkelerce kabul edilmiş özel tehlike işaretlerinin, diğer bir deyimle kanserin 7 habercisinin, bunun dışında bir önemi vardır. Bu belirtilerden her hangi birisinin varlığında kişiler bir doktora müracaat etmelidir. Çok defa teşhis kanser olmayabilir fakat bir kanser teşhis edilirse, erken teşhis ve tedavi, sıklıkla, şifa veya uzamış yaşam süresi için yüksek şanstır.

    • Barsak, mesane alışkanlıkları değişiklikleri,
    • İyileşmeyen yaralar,
    • Zamansız kanama ve akıntı,
    • Meme veya başka yerde sertlik,
    • Hazımsızlık, yutma güçlüğü,
    • Benler veya bir siğilin belirgin değişikliği,
    • Hırıltılı öksürük, ses kısıklığı.
    Ayrıca, haberci belirtileri olmayan fakat yüksek riskli olan erkek ve kadınlarda kanserin erken teşhisi için bazı öneriler sıralanmaktadır:
    *yaş 20–39 (kontrol aralığı 3 yıl) Erkeklerde ağız boşluğu, tiroid bezi, lenf bezleri, testisler ve prostat önde gelmek üzere genel muayene.
    Kadınlarda ağız boşluğu, tiroid bezi, lenf bezleri ve yumurtalıklar önde gelmek üzere genel muayene ve ayrıca memelerin her ay kendi kendine kontrolü, PAP testi (seks ilişkisi erken başlayanlarda 20 yaştan önce).
    *yaş 40–50 (kontrol aralığı 1 yıl)
    Erkeklerde için yukarıdakilere ek olarak makattan tuşe ile prostat muayenesi. Kadınlar için yukarıdakilere ek olarak makattan tuşe ile muayene ve memelerin doktor kontrolü, kontrol aralığı 1-2 yıl olarak mamografi, ayrıca menopoz döneminde küretaj ile rahim kontrolü. *yaş 50 üzeri (kontrol aralığı 3-5 yıl)
    Erkeklerde yukarıdakilere ek olarak dışkıda kanama testi, gerekirse kalın barsak endoskopisi. Kadınlarda yukarıdakilere ek olarak dışkıda kanama testi, kalın barsak endoskopisi ve mamografi.

    Kaynak:Kanservakfı.org

    Reçel Tarifleri Kategorisi

    Anne ve Hamilelik Kategorisi

    Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

    Popüler Yayınlar

    Etiketler

    Adet Döneminde Hamile Kalmak Mümkünmü (1) Ağrısız ve Sağlıklı Bir Doğum İçin Yöntemler (1) Akne ve Sivilce İçin Doğal Çözümler Bitkisel Tedaviler (1) Anne Adaylarının Hamilelik Döneminde Yaptırması Gereken Testler (1) Anne ve Hamilelik Kategorisi (1) Ayva Reçeli Nasıl Yapılır Oktay Usta Tarifi Malzemeleri (1) Ben ve Lekeleri Nasıl Yok Edilir - Tedavisi (1) Böğürtlen Reçeli Nasıl Yapılır Oktay Usta Tarifi Malzemeleri (1) Cilt Bakımı Kategorisi (1) Cilt Beyazlatma Yöntemleri Bitki Kürleri Tedavileri (1) Cilt Lekelerine Bitkilerle Çözüm Tedavi (1) CymPlus ile Kısırlık Tedavisi (1) Çilek Reçeli Nasıl Yapılır Oktay Usta Tarifi Malzemeleri (1) Hakkımızda (1) Hamile (Gebe) Kalmayı Kolaylaştıran Yöntemler Bilgiler (1) Hamilelikte Beslenme (1) İdrarla Gebelik Hamilelik Testleri Hakkında Bilinmesi Gerekenler (1) İkiz Bebek Büyütürken Dikkat Edilmesi Gerekenler (1) İletişim (1) İncir Reçeli Nasıl Yapılır Oktay Usta Tarifi Malzemeleri (1) Kadın Cinsel Hastalıkları - Vajinismus Tedavi Teknikleri (1) Kadın Hastalıkları Kategorisi (1) Kadınlarda Adet ve Adet Dönemi (1) Kakao Yağı Neye İyi Gelir (1) Kendi Kendine Kanser Taraması Kanserin Belirtileri (1) Lazer ile Cilt Tedavisi Nasıl Yapılır ve Çeşitleri (1) Pempe Maske Nedir Nasıl Yapılır (1) Portakal Reçeli Nasıl Yapılır Oktay Usta Tarifi Malzemeleri (1) Reçel Tarifleri Kategorisi (1) Reklam Ver (1) Soru Cevap Hattı - Siz Sorun Biz Cevaplayalım Yayınlayalım (1) Suda Doğum Nasıl Yapılır Avantajları - Video izle (1) Tıbbi Sorumluluk (1) Topuk Dikeni Hastalığı ve Tedavisi (1) Vajina Kanseri Nedenleri ve Tedavisi (1) Vajinal Kaşıntı ve Vajinal Akıntı Tedavisi (1) Vişne Reçeli Nasıl Yapılır Oktay Usta Tarifi Malzemeleri (1)

    Bu Blogda Ara